Günümüzde teknolojinin de gelişmesiyle beraber dolandırılma yolları da arttı. Tüketici
Konfederasyonu Başkan vekili ve Tüketici Başvuru Merkezi Başkanı Av İbrahim Güllü
kişilerin haberi olmadan yapılan dernek veya parti üyeliklerine yönelik açıklamada bulundu.
Dolandırılmaya yönelik dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Güllü “Derneklere üye olmak
isteyen kişilerin, derneğe yazılı olarak başvuruda bulunması ve dernek yönetim kurulları da
dernek tüzüğünde belirtilen hükümler doğrultusunda üyelik başvurularını en geç 30 gün
içerisinde üyeliğe kabul veya ret şeklinde karara bağlayarak sonucunu başvuru sahibine
bildirmesi gerekiyor. Siyasi partiler de bir çeşit dernek olup benzer şekilde üyelik yapılması
gerekli olabiliyor. Öyle ki derneklere üyelikte yapıldığında aidat ödeme zorunluluğu hasıl
olabiliyor. Bu nedenle üye olan biri yasal olarak derneğe borçlanmış duruma gelebiliyor.
İrade Dışı Üyelik Üç Şekilde Olabiliyor.
Eskiden üyeliklerin bizzat yazılı başvuru ile yapıldığını söyleyen Güllü “Günümüzde
teknolojinin gelişmesi ve pandeminin etkisiyle e-devlet üzerinden başvuru yapılabiliyor. Bu
hususta kanun çıkarılmıştır. Kanuna eklenen ek madde 2 ile derneklerin her türlü iş ve
işlemleri elektronik ortamda yapılabileceği hüküm altına alınmıştır. Bu düzenlemeler
çerçevesinde vatandaşlarımız e-Devlet Kapısı üzerinden derneklere üye olup olmadıklarını
sorgulayabiliyor. Yine varsa iradi ya da irade dışı dernek ya da parti üyeliği e-devlet
üzerinden iptal ettirilebiliyor. Ancak günümüzde irade dışı üyelikler oluştuğu hususu
medyada çokça yazılıp çiziliyor. İrade dışı üyelik 3 şekilde olabiliyor. Birincisi adınıza sahte
belge düzenleyerek bizzat sahte ıslak imzalı belge ile oluşturulabiliyor. Burada evrakı teslim
alan dernek üyesi ya da yöneticisi sahtelik işinden sorumlu olur. Gerekli kimlik kontrolünü
yapmamış sahteliğe bizzat dahil olmadıysa bile özensiz davranışı nedeni ile sebep olmuş
olabilir. Tabi bu durum da suç teşkil eder. Diğer bir irade dışı üyelik ise e-devlet şifresinin ele
geçirilmesi şeklinde olabiliyor. Bu durumda esasen görünüşte hukuka uygun bir üyelik vardır.
Ancak kişinin gerçekte böyle bir iradesi yoktur. O nedenle e-devlet şifresinin güvensiz
kişilerle paylaşılmaması gerekiyor. Üçüncü yöntem ise kişinin e-devlet şifresinin hacklenmesi
ya da e devlet şifresine erişim imkânı olanların kötü niyetli davranması ile olabiliyor. Bununla
birlikte hacerlar tarafından ister deneme isterse solucan, trojen vb. yöntemlerle şifreyi ele
geçirmesi ile yapılan üyeliktir. Burada mağdurun hiçbir dahli ve hatası olmuyor ve bunu
yapan kişiler kanunen suç işlemiş sayılıyor.
Kişinin İrade Dışı Dernek/Parti Üyeliğinin Yapılmasının Suçları
Kişinin irade dışı dernek/parti üyeliği yapılması halinde bazı suçların oluşabildiğini dile
getiren Güllü “Bunlardan birincisi kişisel verilerin ele geçirilmesi suçudur. Diğeri ise özel
evrakta sahtecilik suçu oluşuyor. Resmi evrakta sahtecilik suçu bazı durumlarda oluşabiliyor.
Özellikle sahte resmî belge düzenlenerek başvuru yapılmış olabiliyor. Örneğin sahte nüfus
cüzdanı ile üyelikteki gibi. Ancak sahte evrakla derneğe üyelik resmi evrakta sahtecilik
suçunu oluşturmuyor” dedi.
Hatice Şeyma BİLGİN
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.