19 Aralık 2019
Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Mustafa Çoban, sözleşmeli öğretmenlik dayatması nedeniyle aile hasreti çeken öğretmenlere ara tatilde tayin hakkı verilerek mahzun yüzlerinin güldürülmesi gerektiğini söyledi.
Aile bütünlüğüne zarar veriyor
Memur Sen Antalya Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Mustafa Çoban, kurum içi çalışma barışının bozulması, öğretmenlerin verimliliğinin düşmesi, Millî Eğitim Bakanlığı’na ve eğitim politikalarına olan güvenin azalması, sözleşmeli ile kadrolular arasındaki farklılıklardan doğan dava yükü ve hukuki karmaşa gibi sebeplerden dolayı 2011yılında kaldırılan sözleşmeli öğretmenliğin bugün halen dayatılmasının aile bütünlüğüne zarar verdiğini söyledi. Çoban, “Yetkililerden, sözleşmeli öğretmenlerimizin aile hasretine son verecek, onları ailelerine kavuşturacak adımı atmalarını, ara tatilde tayin hakkı vererek mahzun yüzleri güldürmelerini istiyor ve bekliyoruz.” dedi.
İşi ile eşi arasında tercih yapıyor
Türkiye’de 70 bin civarı sözleşmeli öğretmen istihdamı olduğunu hatırlatan Çoban Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının anayasal hakları sınırlamakla birlikte, aile bütünlüğünü bozduğunu, eşleri birbirinden, çocukları da anne babalarından ayrı bırakarak, öğretmenleri işi ile eşi arasında tercih yapmaya zorladığını söyledi. Kamu görevlilerinin‘ genellik, adillik, eşitlik’ ilkelerine uygun hükümlerle muhatap olması,‘saygın iş’ anlayışının bir gereğidir” diyen Başkan Mustafa Çoban, Anayasanın, ‘Asli ve sürekli nitelikteki kamu hizmetlerinin kamu görevlileri eliyle yürütülmesi’ gerektiğine ilişkin hükmü ortadayken ve aynı unvanda kadrolu statüde istihdam olmasına rağmen, eğitim-öğretim hizmetinde sözleşmeli öğretmen çalıştırılmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurguladı.
Sözleşmeliler İmkanlardan mahrum
Çoban sözlerini şöyle sürdürdü: “ Sözleşmeli öğretmenlerimiz iş güvencesi, sosyal güvence statüsü, vergi dilimi, net ek ders ücreti, kademe-derece ilerlemesi, görevde yükselme, unvan değişikliği, yurt dışı eğitim ve görevlendirme, mazerete ve isteğe bağlı yer değişikliği, harcırah, dil tazminatı, norm kadro fazlalığına dayalı süreçler, net hazırlık ödeneği gibi,aynı okulda, aynı sınıfta, aynı işi yaptığı kadrolu öğretmenlere sağlanan haklardan faydalanamamaktadır. Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması anayasal hakları sınırlamakta, aile bütünlüğünü bozmakta, eşleri birbirinden, çocukları da anne babalarından ayrı bırakmakta, öğretmenleri işi ile eşi arasında tercihe zorlamaktadır.Haklı taleplere, geçerli mazeretlere duyarsız yanlış istihdam politikası öğretmenlerimizin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekte, eğitimde verimliliği düşürmektedir. Kadrolu öğretmen mevzuatın verdiği güvenceyle aile bütünlüğünü sağlarken, sözleşmeli öğretmen ailesine kavuşacağı gün için şafak saymaktadır. Türkiye, 2005-2011 tarihleri arasında sözleşmeli öğretmen istihdamı deneyimini yaşamıştır. Bu kötü bir deneyim olmuştur. “Sözleşmeli personel istihdamının; kamu hizmetlerinin etkili, verimli ve hızlı bir şekilde yürütülmesini sağlamadığı; uluslararası hukuka ve anayasaya aykırı bir şekilde, kamu personeli arasında mali ve sosyal haklar ile diğer haklar arasında farklılığa, eşitsizliğe, adaletsizliğe sebep olduğu”şeklindeki tespitler bugün için de geçerlidir. Eğitim Bir Sen olarak Personel sisteminde bir devrim yapılmalı; iş güvencesi için, eşit işe eşit ücret için, çalışma barışı için, emekte performans, hizmette yüksek kalite için, bütün kamu sistemi kadrolu istihdamda birleştirilmeli, adaletsizlikler bitirilmelidir”
İHA
News
