11 Aralık 2019
Konyaaltı Belediyesi’ne ait hayvan
barınağında üst üste meydana gelen ölümler ve son olarak 25 canın daha hayattan
kopması asla kabul edilebilir bir durum değil.
Yapılan ‘sabotaj’ açıklaması tam bir facia…
Hele hele Konyaaltı Belediye Başkan
Yardımcılarından bir tanesinin de Veteriner Hekimleri Odası eski Başkanı olduğu
düşünüldüğünde bu tür üzücü olayların en son yaşanacağı yer olmalı Konyaaltı.
Oluyorsa da bir yerlerde bir sıkıntı var
demektir.
Hayvanseverler faturayı müdüre keserken
başkan da müdürün kellesini geç de olsa aldı.
Birilerinin kellesinin gitmesi gerekiyordu
ve gitti de.
Peki ya hayvanlar barınakta ölmeye, kötü
muamele görmeye, sık sık rahatsızlanmaya başlayınca ne olacak?
Hayvanları arabanın arkasına takıp eziyet
edeni mi ararsın, sırf kendi kendini tatmin etmek ve birilerine olan kininin
acısını çıkarmak için hayvana işkence edeni mi ararsın, yatan hayvana tekme
atanı mı ararsın, masum olan hayvanlardan rahatsız olduğu için sık sık şikayet
edeni mi ararsın?
Son dönemlerde hayvanlara karşı zulüm
arttıkça hayvanseverlerin de sesi gür çıkmaya başladı ve TBMM’ye bir yasa
geldi.
Hayvanlara şiddet uygulayana Türk Ceza
Kanunu kapsamında hapis cezası verilmesine kadar pek çok tedbir alınacak.
Canlı olarak tanımlayınca her şey
değişiyor.
Ceza kanunu devreye giriyor, devletin bakış
açısı, hızı, müdahale şekli değişecek.
Artık bir mal veya eşyaya gelecek bir zarar
gibi değil, tamamen duyguları olan insan gibi canlı olduğunu düşündüğümüz
hayvanlara yapılacak herhangi bir şiddet olayı da mutlaka cezalandırılacak.
Belediyelerin bütçelerinin yüzde 1’ini
hayvan hakları ile ilgili işlerde kullanılmak üzere tahsis etmeleri gerekecek.
Yeniden belediye konusuna dönecek olur
isek…
Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen de
yaşanan olaylar sonrasında hedef tahtasına alındı.
Başkanın konuyla yıpratılmaya çalışıldığını
düşünen de var müdürü atayan kişinin başkan olduğu için başkanın da sorumluluğu
olduğunu söyleyen de var.
İşleyen bir çarkın içindeki bir parçayı
değiştirirseniz belli bir süre sonra sıkıntılar yaşanmaya başlar.
Konuya siyaseten yaklaşıldığı için de ne
yazık ki geçmişi pek de temiz olmayan birisi, birileri istiyor diye o görevlere
gelmemeli.
Geliyor ve getiriliyorsa herkes sorumludur.
Şimdi bu kadar can yitmişken sadece bir
müdürün görevden alınması ile konu kapanacak mı?
Yoksa Savcılar harekete geçip konu hakkında
kamu davası açacak mı?
İlgililer hakkında 5237 ve 5199 sayılı
yasalara göre cezalandırılacak mı?
Bana sorarsanız zor…
Bir müdür görevden alındı konu kapandı. Bu
kadar basit mi?
Bu müdür görevden alındı ama acaba başka
bir birimime mi verildi?
Başka bir birime kaydırıldı ise bu müdür
vay belediyenin haline…
Hayvanların her şeyden önce doğal hayatın bir parçası olduğu, onların da bir canlı olarak bu doğada
yaşama haklarının olduğunu unutmamalıyız.
Şehirlerde hayvanların barınması ve
yaşaması çok zordur.
Buna rağmen bizlerin de hayvanların
yaşamaları,barınmaları ve sağlıklı olmaları konusunda yapabileceklerimiz
vardır.
Eğitimli kişiler olarak bunu dünyamıza,
doğamıza kısacası çevremize bir katkı olarak görmeliyiz.
Doğaya karşı sorumluluklarımızın bilincinde
olmalıyız.
News
