6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremiyle birlikte arama kurtarma çalışmalarının, bilinçli
ve kontrollü hareket etmenin önemi açıkça ortaya çıktı. Bu önemler sebebiyle
‘MAKSAT’ımız iyilik olsun’ sloganı ile yola koyulan Arama Kurtarma ve Sosyal Aktivite
Topluluğu-MAKSAT Derneği Başkanı Sevim Dündar ve arama kurtarma eğitimlerinden
sorumlu Alp Özal kuruluş amaçları ve önemleri hakkında açıklamalarda bulundu.
Yeni üyelere kucak açıyorlar
Sel ve yangın afetlerinin dışında sürekli kaybolma vakalarının da yoğun yaşandığı Antalya’da
ilk ve tek olma özelliğini taşıyan bir Arama Kurtarma Derneği kuruldu. Derneğin adı ise
MAKSAT oldu. İşin ehli insanlardan oluşan arama kurtarma sosyal aktivite topluluğu
MAKSAT, şimdi yeni üyelere kucak açıyor ve “Hep beraber büyüyelim” diyor.
Kahramanmaraş depreminden sonra dernek kurmaya karar aldık
Derneğin kuruluş sürecini anlatan Arama Kurtarma ve Sosyal Aktivite Topluluğu-MAKSAT
Derneği Başkanı Sevim Dündar, “Alp Özal hocamız ile biz Kahramanmaraş merkezli
depremde arama kurtarma ekibindeydik ve sosyal platformlarda dayanışma aktive bölümü
olan arkadaşlarımız vardı. Depremde şunu fark ettik. Herkes yardım etmek istiyordu. Fakat
bilinçsiz bir şekilde hareket ettiklerinde yarardan ziyade zararları olabiliyordu. Enkazın
üstüne birden 20 kişi çıkmaya çalışıyordu. Çoğu kişi ne yapması gerektiğini bilemiyordu. Bu
fark ettiklerimizle depremden döndüğümüzde ne yapabiliriz diye düşündük. Düşündükten
sonra bir arama kurtarma derneği kurmaya karar verdik. Ana temel kuruluş amacımız arama
ve olağanüstü bir afette her vatandaşın yeterli ilk yardım bilgilerine sahip olmalarını
sağlamak” diye belirtti.
“İlk Antalya merkezli arama kurtarma ekibi kim” sorusunu yanıtlayan Özal, “Depremden
sonra bir sürü farklı grup bu tür bir dernek kurma girişimde bulundu ama bizler ilk hızlı
davranan ve süreci tamamlayan grup olduk. Antalya merkezli arama kurtarma derneği
dediğinizde ilk akla gelen biz oluyoruz” dedi.
İlk yardımı eğitimini herkesten önce kendimiz için bilmeliyiz!
Arama kurtarma eğitimlerinden sorumlu aynı zamanda başkan yardımcısı Alp Özal
verecekleri arama kurtarma eğitimleriyle yaşanabilecek doğal bir afette gönüllerin ne yapması
gerektiğine ilişkin her türlü detaylı bilgiyi verdiklerini aktardı. Özal, “Nisan’ın son haftasında
ilk yardım eğitimleri ile başladıklarını daha sonra doğa arama kurtarma, enkaz arama
kurtarma, yangın, sel ve çığ arama kurtarma olarak 7 branştan eğitim gerçekleştireceğiz.
Eğitimlerin tamamı ücretsiz” dedi. Dündar ise ilk yardım olmazsa olmazımız. İlk yardım
herkeste olmalı öncelikle kendimiz için olmalı diye belirtti. Dündar, “Yarın herhangi
birimizde depremzede olabiliriz veya bir yangında mahsur kalabiliriz. Bu koşullar içerisinde
oluşabilecek riskleri en aza indirebilecek seviyede ilk yardım eğitimine sahip olmalıyız”
diyerek ilk yardımın önemine vurgu yaptı.
Neler yaptık, neler yapacağız?
23 Nisan Çocuk Egemenlik Bayramı’nda Cam Piramit’te yaklaşık olarak 200’den fazla
çocuğa deprem farkındalık eğitimi verdiklerini ifade eden Dündar, “Kuruluşumuzun ilk
haftasında Antalya’da yardımseverler aracıyla 100 tane de çocuğumuzu bayramda giydirdik.
Ramazanda yaklaşık 100 aileye erzak koli dağıtımı yaptık. Şu an birkaç belediye ile protokol
halindeyiz. Belediyenin de 55 bireyine doğada arama kurtarma eğitimleri vereceğiz.
Etkinliklerimizden bahsedersek aynı zamanda köpekli arama kurtarma birimimiz var. Yani
çoğu arama kurtarmanın bunu kuruluş aşamasından sonra kurumuna dahil etmesine karşın biz
direkt kuruluş aşamasında bunu gerçekleştirdik. Antalya Bisikletler derneği ile protokolümüz
var. Onlarla Türkiye’de daha önce gerçekleştirilmeyen her arama kurtarma timine birer
bisiklet vermeyi hedefliyoruz. Buna Kahramanmaraş depreminde gördük araçların giremediği
arama kurtarma araçlarımızın yetersiz kaldı ve sokaklar enkaz yığınıyla doluydu. Bu sebeple
bisikletlilerin daha kolay çam tespit etmesi için bu projeyi gerçekleştireceğiz. Araçların
giremediği arama kurtarma araçlarımızın yetersiz kaldığı. Hatta bunu da AFAD ile görüşüp
bütün arama kurtarmacalara örnek gösterilmesini talep edeceğiz” diye konuştu.
Küçük veya büyük iyilik olmaz
Özal ve Dündar yaptıkları bütün faaliyetleri bir karşılık beklemeden gönüllülük esasına göre
yaptıklarını ifade ettiler. Dündar, “Küçük veya büyük iyilik olmaz. Vereceğiniz küçük bir su
şişesi bile birinin hayatını kurtarabilir” dedi. Motivasyon kaynağını açıklayan Özal,
“Televizyonda çocuklarımın beni görüp “Benim babam kahraman” diye sevinmeleri
yaptıklarımın en büyük karşılığı oluyor. Beni bir çanta dolusu para değil, çocuklarımın bu
cümlesi beni motive ediyor” diye konuştu.
İnsan ayrımı kırmızı çizgimiz
“Karadenizliyim ama ben Van, İzmir ve Kahramanmaraş depreminde Kürt-türk, erkek-kadın
bu veya şu mezhep diye ayrım yapmadan can kurtarma çalıştım” diyen Özal, “Bizim bir
siyasi görüşümüz yok. Dernek içerisinde her şeyi demokratik çerçevede yürütüyoruz. Can
kurtarırken din, dil, ırk, parti veya bir mezhebe ait diye insan ayrımı yapmıyoruz. Bu bizim
kırmızı çizgimizdir. Her üyemize de bunu baştan belirttiğimiz gibi herhangi bir ayrımcılığa
yer veren olursa bu kurucu üyelerimiz dahi olsa bu konuda taviz vermiyoruz. Derneğimiz
ayrıştırmacı güdüsü ile değil tamamen birleştirme güdüsü ile hareket ediyor. Ve son yaşanan
deprem de bize gösterdi ki biz Türkiye olarak hep birlikte güçlü bir aileyiz” dedi.
Deniz BULUŞ
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.